b2bNet yıllık aboneliklerde 2 ay ve 1000 kontör hediye!
← Tüm Blog Yazıları

Limited ve A.Ş. Şirketlerden Vergi Ödemeden Para Çekilebilir mi?

Şahıs firmalarında, firmaya yatırılan para, doğrudan firma sahibine ait olduğundan, hesapta biriken bu parayı istediği gibi, vergisel bir yükümlülük olmadan çekebilir. Ancak, A.Ş. (Anonim Şirket) veya LTD (Limited Şirket) gibi tüzel kişiliklere sahip şirketlerde durum daha karmaşıktır. Şirket kasasındaki paranın şirketten kişisel hesaba geçirilmesi, belirli yasal prosedürleri ve vergisel yükümlülükleri gerektirir. Tüzel kişiliğe sahip şirketlerde, vergi kesintisiz para çekmek veya vergiyi minimize ederek gelir elde etmek için çeşitli yöntemler bulunmakla birlikte, her yöntemin kendine özgü avantajları ve vergisel sonuçları vardır. Bu rehberde, A.Ş. ve LTD şirketlerde yasalara uygun şekilde vergisel yükümlülükleri azaltarak para çekme yöntemlerini ele alacağız.

Limited ve A.Ş. Şirketlerden Vergi Ödemeden Para Çekilebilir mi?

Önce isterseniz şirket türlerini çok kısaca karşılaştıralım. Örneğin şahıs şirketleri, tek bir kişi tarafından hızlıca kurulabilen, yönetim ve karar alma süreçleri basit işletmelerdir. Bu şirketlerde kazanç, doğrudan firma sahibine aittir ve şahıs vergisine tabi olduğundan gelir üzerinden vergi ödenir. Ancak, şahıs şirketlerinde borçlardan dolayı işletme sahibi şahsi mal varlığıyla sorumludur. LTD ve Anonim Şirketler ise tüzel kişiliklere sahip olup, daha fazla sermaye ve ortaklık yapısıyla kurulurlar. Bu şirketlerde kâr dağıtımı, ortaklar arasında yapılır ve borçlardan sadece şirket sermayesi oranında sorumlu olurlar; kişisel mal varlıkları risk altında değildir. Ayrıca, Anonim Şirketler halka arz edilebilir ve idari süreçleri LTD’ye göre daha karmaşıktır.

Yazının başında belirttiğim gibi, şahıs şirketleri kasalarındaki parayı istedikleri gibi çekebilir. Kasadaki para, kesilen faturalarla eşleştirildiği sürece çekilen tutar için ek bir vergi ya da açıklama gerekliliği doğmaz. Ancak, A.Ş ve LTD şirketlerde bu durum farklıdır; tüzel kişiliğe sahip bu şirketlerde kasadaki paranın ortaklar tarafından çekilmesi, vergi ve yasal prosedürlere tabi tutulur.

LTD ve A.Ş. Şirketler Kasalarındaki Parayı Nasıl Çekebilir?

1. Şirketten Avans Çekme Yöntemi

Şirketten avans çekme yöntemi, kısa vadeli nakit ihtiyacı olan yöneticiler için tercih edilebilir. Ancak bu yöntem, vergi avantajı sağlamaz. Alınan avansın, ilerleyen bir tarihte şirkete iadesi gereklidir. Eğer avans kalıcı olarak şirketten çekilirse, bu işlem Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi doğurabilir. Avanslar, genellikle yıl sonuna kadar kapatılmadığında veya geri ödenmediğinde, vergi incelemelerinde sorun çıkarabilir.

Vergi Kesintisi: Avans olarak çekilen miktarda doğrudan bir vergi kesintisi yoktur, ancak iade edilmemesi durumunda vergisel risk doğabilir.


2. Borç Alma Yöntemi

Şirketten borç alma işlemi, kişisel harcamalar için şirketin kasasından para çekmek anlamına gelir ve bu yöntem dikkatli kullanılmalıdır. Borçlar, belirli bir sözleşme ve plan ile düzenlenmelidir. Eğer borç faizi düşük belirlenirse veya hiç faiz alınmazsa, bu işlem "örtülü kazanç dağıtımı" olarak değerlendirilebilir ve vergi yükümlülüğü doğar.

Vergi Kesintisi: Borç alınan miktarın faiz oranı piyasa şartlarına uygun belirlenmezse veya belirli bir süre sonunda ödenmezse, Gelir Vergisi ve KDV açısından sıkıntılar doğabilir.


3. Kâr Dağıtımı ile Para Çekme

Kâr dağıtımı, şirketin kazancından ortaklara pay dağıtılması anlamına gelir. Bu yöntemde, kazanç üzerinden %15 stopaj (Gelir Vergisi Stopajı) yapılır. Ayrıca, alınan kâr payı, kişisel gelir vergisi beyannamesine eklenebilir. Ancak, Gelir Vergisi beyannamesi verildiğinde kâr payına uygulanan stopaj mahsup edilerek nihai vergi yükü hafifletilebilir.

  • Vergi Kesintisi: %15 stopaj.
  • Not: Kâr dağıtımı vergisi, stopajın nihai yükümlülük olarak kalmasını sağlar ve ayrıca gelir beyannamesinde stopaj mahsup edilebilir.

4. Gider Gösterme Yöntemi ile Para Çekme

Şirket adına yapılan harcamalar, iş giderleri olarak kaydedilebilir. Bu giderler doğrudan vergi matrahını azaltarak avantaj sağlar. Örneğin, iş amaçlı seyahat, yemek veya yakıt gibi giderler belgelerle destekleniyorsa, bunlar vergisel bir yük oluşturmaz. Ancak bu yöntemde şahsi harcamaların iş gideri gibi gösterilmesi ciddi cezalara yol açabilir.

  • Vergi Kesintisi: Giderler iş harcaması olarak kabul edilirse doğrudan bir vergi yükü doğmaz. Fakat, harcamanın şahsi olduğu tespit edilirse, cezai yükümlülükler ve vergi matrahına dahil edilmesi gereken cezalar oluşur.

5. Şirkete Kredi Verme ve Faiz Geliri Sağlama

Şirket sahipleri, şirkete kredi vererek faiz geliri elde edebilir. Şirketten alınan bu faizin, piyasa koşullarına uygun şekilde düzenlenmesi gerekir. Elde edilen faiz geliri, Gelir Vergisi Stopajı kapsamındadır.

  • Vergi Kesintisi: Faiz ödemelerinde %15 stopaj yapılır.
  • Not: Şirkete kredi vererek faiz geliri elde etmek, yatırım getirisi olarak da kullanılabilir; ancak dikkat edilmesi gereken, faiz oranının emsallere uygun olmasıdır.

6. Huzur Hakkı Ödemesi ile Para Çekme

Huzur hakkı, yönetim kurulu üyelerine sağlanan bir ödeme yöntemidir ve düzenli bir maaş gibi görünmeden kazanç sağlamanın bir yoludur. Huzur hakkı ödemelerinden hem stopaj kesintisi yapılır, hem de SGK primleri ödenir. Yine de, huzur hakkı yasal ve vergisel olarak en düzenli yöntemlerden biridir.

  • Vergi Kesintisi: %15 Gelir Vergisi Stopajı ve SGK primi.
  • Not: Huzur hakkı vergisel olarak kâr dağıtımına kıyasla daha avantajlı olabilir; stopaj oranı aynı kalmakla birlikte, düzenli ödemeler için iyi bir seçenektir.

EK  BİLGİ

Aylık 17.002 TL, yıllık 204.024 TL tutarını şirketinizden vergisiz olarak çekme hakkınız bulunuyor. (Örneğin, 3 ortaklı bir şirketiniz varsa, bu tutarı 3 ile çarpabilirsiniz.)
Bu tutarı tek seferde değil, her ay 17.002 TL olarak çekmeniz gerekiyor.


Huzur hakkı ödemelerinde sigorta primi bulunmadığından, hem gelir vergisi hem de sigorta primi ödemeden bu parayı hesabınıza aktarabilirsiniz.
Daha net ifade etmek gerekirse, şirketinizden her yıl ortak başına 204.024 TL'ye kadar herhangi bir maliyete katlanmadan para çekebilirsiniz.

Şirketlerden hiç vergi ödemeden para çekmek yasal olarak mümkün olmamakla birlikte, vergisel yükümlülükleri minimize etmek için çeşitli stratejiler kullanılabilir. Huzur hakkı ödemesi, şirketten düzenli ve yasal bir şekilde para çekmek için en pratik yöntemlerden biridir. Her durumda, vergi düzenlemelerine uygun hareket etmek için profesyonel bir mali müşavir veya muhasebeciden destek almak oldukça önemlidir.


Hantal programından vazgeçmeye ne dersin?
Hemen ücretsiz başla.